Dünyanın En Güzel Mimari Yapıları

Seyahat ederken şehrin yapılarına hayranlıkla bakakalıyor, tarihi dokuları arasında kayboluyorsanız, dünyadaki seçilmiş bu birbirinden güzel mimari yapılar sizi kolayca etkisi altına alacak! İspanya’dan Tibet’e, Hindistan’dan İran’a uzanan bu yolculuğumuzun sonunda kendinizi bu yapıları daha yakından görmek isteyip, bilet fiyatlarına bakarken bulabilirsiniz.

Guggenheim Müzesi - İspanya

https://tatil.firsatbufirsat.com/ucak-bileti

11.000 metrekarelik alanıyla İspanya’nın Bask Ülkesi bölgesindeki Bilbao şehrinde bulunan modern sanat müzesi olan Guggenheim Müzesi, dış cephesini kaplayan titanyum levhalarıyla ortaya çıkan özgün görünümüyle dikkat çekiyor. Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi olan mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan ve yapımı yaklaşık 4 yıl süren 1997 yapımı Guggenheim Müzesi, sahip olduğu mimari görüntüsüyle dünyadaki en güzel yapılar arasında kendine önemli bir yer buluyor. 20. yüzyılın çağdaş sanatını temsil eden müze; yerleştirme ve video gibi sanat objeleriyle ziyaretçilerini karşılıyor. Her sene yaklaşık bir milyonun üzerinde ziyaretçi ağırlayan Guggenheim Müzesi’ne ilgi en çok da yurt dışından geliyor. Kuzey İspanya bölgesinin önemli yapılarından olan bu müzeyi mutlaka görmeniz gerektiğini düşünüyoruz.

Potala Sarayı - Tibet

potala sarayı

Tibet’teki en büyük anıtsal yapıyla tanışmaya hazır mısınız? Tibet’in başkenti Lhasa’daki Marpo Ri tepesinden yer alan meşhur Potala Sarayı bir çok efsaneye de ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bir tanesi  kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış olan Bodhisattva Chenresi’nin saray yapılmadan önceki tepede yaşadığı bilgisi. Bu tepe daha sonraları, imparator Songtsen Gampo tarafından M.S. 7. yüzyılda meditasyon için bir inziva köşesi olarak kullanılıyor ve nihayet  Songtsen Gampo tepenin üzerine bir saray inşa ediyor ve bu saray günümüze kadar gelip dünyanın en güzel yapılarından birini oluşturuyor. 1994 yılında UNESCO tarafından Dünya mirası olarak ilan edilen Potala Sarayı, size kendini hayran bıraktıracak!

Yeni İskenderiye Kütüphanesi - Mısır

Yeni İskenderiye Kütüphanesi

Yakılan eski İskenderiye Kütüphanesi’nin yerine yapılan ve 2002 yılında hizmete açılan Yeni İskenderiye Kütüphanesi’nden önce biraz eski kütüphaneden bahsedecek olursak tarihinin M.Ö 3. yy’a kadar dayandığını söyleyebiliriz. Mısır’ın İskenderiye kentinde Ptolemaios Hanedanı tarafından kurulmuş olan bu antik kütüphane, şimdilerde dünyanın en dikkat çeken yapıları arasında önemli bir konumda. Eski kaynaklara göre bu antik kütüphanede yaklaşık 150 bin cilt el yazması eser mevcuttu. Talihsiz olaylar yaşayan kütüphanenin çeşitli fanatik görüşler nedeniyle, antik Pagan tapınakları ve yapıların imhası sırasında Hıristiyanlar tarafından yakıldığı yönünde olsa da ne yazık ki kesin bir bilgiye ulaşılamıyor. Eski kütüphaneye benzer büyüklükte inşa edilen Yeni İskenderiye Kütüphanesi, yok olan el yazmaları nedeniyle eskisinin yerini tutamasa da mutlaka görmeniz gereken kültürel yapılardan.

Tac Mahal - Hindistan

Tac Mahal

Babür İmparatorluğu 5. hükümdarı Şah Cihan tarafından yaptırılan Tac Mahal’in güzelliğini bilmeyen kalmasa da yine de bahsedelim. O zamanki imparatorluğun başkenti olan Hindistan'ın Agra şehrinde, Jumna Nehri'nin kıyısında yaptırılmış olan bu muhteşem yapı günümüzde hala kendinden oldukça bahsettiriyor. Tac Mahal’in oldukça güzel bir hikayesi de var. Bir isyanı bastırmak için ordularıyla Burhanpur'a giden Şah Cihan'a, dokuz aylık hamile olmasına rağmen eşi Mümtaz Mahal da eşlik ediyor. Mümtaz Mahal, 14. çocuklarını doğurduktan sonra kanama sebebiyle ölüyor. Şah Cihan, eşinin ölümünden sonra 2 yıl yas tutuyor. Artık devlet işlerine ilgisini kaybeden hükümdar, teselliyi sanat ve mimaride buluyor ve ortaya bu muhteşem güzellikteki Tac Mahal yapısı çıkıyor. Dünyanın yeni 7 harikası arasında yer alan Tac Mahal, Hindistan’ın en dikkat çekici yapılarından.

Ayasofya Müzesi - Türkiye

ayasofya müzesi

Dünyadaki en güzel yapılardan bahsederken Türkiye’yi es geçmek olmaz. Ülkemizdeki en güzel yapılardan olan Ayasofya Müzesi, hem mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden hem de sanat dünyasındaki önemli konumuyla dikkat çekiyor. Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olan Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevriliyor ve 1 Şubat 1935’de müze olarak, yerli ve yabancı ziyaretçilere açılıyor. 15 nisan - 25 ekim arası, 09.00 ve 19.00 saatleri arasında; 25 ekim - 15 nisan arası 09.00 ve 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilen müzenin giriş ücreti ise 40 TL.

 

İLGİLİ YAZILAR