Avrupa’nın En İyi 5 Bisiklet Parkuru

Bisiklet artık pek çok dünya ülkesinin kullanımı artırmak için özel çaba sarf ettiği bir ulaşım aracı haline geliyor. Çünkü bisiklet, diğer ulaşım araçlarının pek çok dezavantajını avantaja çeviriyor. Bunlardan en önemlileri hava kirliliğin önüne geçmesi, egzoz dumanı gibi kötü gazlar salgılamadığından ozon tabakasına dost oluşu, trafik sorununu çözmesi ve enerji tasarrufu… Üstelik bisiklet sürmenin yaşı da yok. Her yaştan insanın kolaylıkla kullanabileceği bir ulaşım aracı olan bisiklet, özellikle güzel bir parkurda kullanıldığında kaliteli bir sporun yanında, keyifli vakit geçirilmesini de sağlıyor. Hal böyle olunca biz de sizler için Avrupa’nın en iyi 5 bisiklet parkurunu araştırdık.

1- Loire Valley, Fransa

Zorluk derecesinin 10 üzerinden 2 olduğu bu parkur bisiklet kullanmaya yeni başlayanlar için oldukça uygun. Fransa’da bulunan bu parkur tabi ki konumunun sağladığı avantajlardan dolayı da kendinden söz ettiriyor. Bunlardan biri “şarap tadımı”. Bisikletinizle geçtiğiniz şirin kasabalar, birbirinden güzel şatolardan sonra dinlenmek isterseniz, Fransa’nın ünlü üzüm bağlarını tercih edebilir ve şarap tadımı yapabilirsiniz. Loire Valley’de bulunan parkur, yol boyunca eşyalarınızı rahatça taşıma imkanı sunarken aynı zamanda üzüm bağları arasındaki manzarasına doyamayacağınız yollardan geçerken size rehberlerin eşlik etmesini de sağlıyor.

2- Windermere, Göller Bölgesi, İngiltere


Zorluk seviyesi yaklaşık 10 üzerinden 3 civarında kabul edilen İngilere’deki Windermere, orta seviyedeki bisiklet kullanıcıları için makul bir parkur. 45 kilometrelik döngülü parkur, sahip olduğu Rydal Beck ve Loughrigg manzaraları ile size arazinin biraz dalgalı oluşunu tamamen unutturacak!  Havanın güzel olduğu bir zamanı tercih ederseniz, Göller Bölgesi sizi büyüleyecek, rüzgarın hafif esintisi, güneşin ışıltısı ve başınızı kaldırdığınızda göreceğiniz kırlangıçlarla pedal çevirmeye doyamayacaksınız… Bisiklet kullandıktan sonra dinlenmek için Brockhole National Park Merkezi’nde mola verip ev yapımı keklerin tadına baktığınızda iyi ki buradayım demekten kendinizi alıkoyamayacaksınız!

3- Mayorka, İspanya


Düzlükleriyle, tepeleriyle zorluk derecesini puanlandıramadığımız bu parkur için zorluk derecesine kısaca değişken diyebiliriz. İspanya’da bulunan Mayorka’daki bisiklet parkuru son zamanlarda bisikletçilerin oldukça tercih ettiği yerlerden. Bunun en büyük sebebinin düzlükler ve tepelerin tam bisikletçilerin istediği gibi harmanlanmış olması, aynı zamanda bu yol boyunca acıkmış bisikletçiler için çok güzel restoranlar ve kafelerin bulunması olduğunu söyleyebiliriz. İspanya’nın yakıcı güneşini bilmeyen yoktur diye tahmin ediyoruz. Bu sebeple bu parkur en çok ilkbahar ve sonbaharda, yani güneşin yakıcılığının en az olduğu zamanlar tercih ediliyor. Aynı zamanda isteğinize bağlı olarak Mayorka’da size eşlik edecek bir bisikletçi rehberi de bulabiliyorsunuz.

4- Wight Adası, İngiltere


Zorluk derecesi 10 üzerinden 6 olarak değerlendirilen İngiltere’de bulunan Wight Adası’ndaki parkur biraz daha profesyonel bisikletçilere göre. Wight Adası, bisikletçilere yol boyunca deniz manzarası eşliğinde, mis gibi deniz havasını koklayarak, kuşların cıvıltısını dinleyerek müthiş bir parkur deneyimi sunuyor. Yaklaşık 100 km olan bu parkuru isterseniz bir günde tamamlayabilir, isterseniz de Yarmouth ve Benbridge arasındaki güzel köylerde duraksayarak, parkurunuzun tadını çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda Wight Adası’nda her yıl herkesin katılabildiği “Wight Adası Gezintisi” de düzenmekte. Bu parkurun İngiltere’de olduğunu hatırlatıp, yanınıza yağmurluk almadan yola çıkmamanızı öneririz.

5- Alpe d’Huez, Fransa


Zorluk derecesi 10 üzerinden 8 olan bu parkur Fransa’da bulunuyor. Bisikletçileri oldukça zorlayan bu parkur bu sebeple bisikletçiler arasında sık sık “ikonik tırmanış” adıyla da geçiyor.  21 düzgün yüzeyli ve virajlı çıkış yolu ile ünlü olan zirve yolu, bu zorluğunun yanında Oisans Vadisi’nin eşsiz manzarasına da sahip. Yaklaşık 13.8 kilometrelik bu yol hemen hemen her gün parkuru kısa sürede tamamlamaya çalışan ya da zirveye ulaşmayı deneyen bisikletçilere ev sahipliği yapıyor. Bisikletçiler hem bu ikonik tırmanışla kendilerini deniyorlar hem de iyi yemekleriyle ünlenmiş Alpe d’Huez parkurunda bifteklerinin, patetes kızartmalarının tadını çıkarıp enerji topluyorlar. Eğer siz de bisiklet konusunda kendinize güveniyorsanız sizi Alpe d’Huez parkuruna davet ediyoruz!

 

İLGİLİ YAZILAR