Güneydoğu Anadolu'da Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

Türkiye’nin en mistik ve en tarihi bölgesi hangisi diye sorsak, ilk olarak Güneydoğu Anadolu cevabını alırız herhalde. Pek çok medeniyete binlerce yıl ev sahipliği yapmış olan bölgede, kültürel zenginlikleri, yemekleri ve doğal güzellikleriyle görülmesi gereken en özel yerleri bu yazımızda bulabilirsiniz. Büyüleyici bir yolculuğa hazır olun!

Hasankeyf / Batman

Hasankeyf Batman

Yapımına dair net bilgilere ulaşılamayan Hasankeyf, Türkiye’de bulunan en önemli antik kentlerden biri. M.S. 363’te yapıldığı tahmin edilen kentin en etkileyici bölümü kuşkusuz kalesi. 1981 yılında doğal koruma alanı ilan edilen Hasankeyf, kayalara oyulmuş evlerle büyüleyici bir ortam sunuyor.

Balıklıgöl / Şanlıurfa

Balıklıgöl Şanlıurfa

Hikayesiyle herkesi etkileyen Göl, doğal güzellikleri ve mistik atmosferiyle yerli yabancı pek çok turisti ağırlıyor. Rivayete göre dönemin hükümdarı, İbrahim Peygamberi ateşe atar. Ateş suya, odunlar da balığa dönüşür. Mitolojik bu hikaye sayesinde göldeki balıklar kutsal kabul ediliyor ve halen koruma altında tutuluyor. 

Zeugma Müzesi

Zeugma Müzesi

Dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğiyle yerli yabancı binlerce turisti Gaziantep’e çeken müze, özellikle ‘’Çingene Kızı’’ mozaiğiyle nam salmış. Büyüleyici etkiye sahip bu müze, mutlaka görülmesi gereken bir sanat harikası.

Deyrulzafaran Manastırı / Mardin

Deyrulzafaran Manastırı Mardin

Süryanilerin en önemli merkezlerinden biri olan manastırın 5. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Mardin’in en önemli turistik mekanlarından biri olan bu yerde Mor Hananyo Kilisesi (Kubbeli Kilise), Azizler Evi (Beth Kadişe), Meryem Ana Kilisesi ve Güneş Tapınağı da bulunuyor.

Nemrut Dağı / Adıyaman

Deyrulzafaran Manastırı Mardin

UNESCO tarafından Dünya mirası alanı ilan edilen Nemrut Dağı, kitabeleri ve heykelleriyle dikkat çekiyor. Pek çok efsanevi hikayede adı geçen bu dağ, güneşin doğuşunun ve batışının en güzel izlendiği noktalardan biri.

Malabadi Köprüsü / Diyarbakır

Malabadi Köprüsü Diyarbakır

Artuklular tarafından 1147 yılında yapılan, kabartmaları ve mimarisi ile görenleri adeta büyüleyen köprünün içerisinde kervanların ve yolcuların konaklamaları için yapılmış odalar bulunuyor. Kemeri en geniş olan taş köprü ünvanına sahip olması da görmek için önemli sebeplerden biri.

İLGİLİ YAZILAR