Pastırma Yazını Değerlendirmek İçin İstanbul’a Yakın Doğayla İç İçe Yerler

İstanbul’un gürültüsü, kalabalığı ve yoğun iş temposundan sıkıldınız mı? Gelin bu sefer bir değişiklik yapın ve kendinizi doğanın yeşiline bırakın. Henüz kış gelmemişken ve yazdan kalma günleri yaşıyorken bu kısa fırsatı değerlendirmenizi öneriyoruz.

İşte sizin için seçtiğimiz radyasyonsuz, kalabalıktan uzak ve sakin kaçış yerleri...

1) Ağva

ağva Yemyeşil bir ormanda yürürken saçlarınıza sinen toprak kokusunu hissediyorsanız doğru yerdesiniz demektir. Tertemiz havasıyla ve kendine has küçük otelleriyle Ağva, hafta sonu kaçamağı için en uygun yerlerden biri olabilir. Gitmişken göl kenarında ufak bir gezintiye de çıkmayı ihmal etmeyin. Muhteşem manzaraları, kumsalları, yürüyüş alanları ve pansiyonlarıyla Ağva tüm etkinliklerinize ev sahipliği yapabilir. Aynı zamanda Ağva, latincede "iki dere arasına kurulmuş köy" ve "su" anlamına geliyor.

2) Şile

Şile adını, halkın Mercanköşk diye bildiği mevsimlik çiçekli bir bitkiden alıyor. Şile bezi incecik elbiseleriyle ve doğal güzellikleriyle kendinden söz ettiren bu belde şehirden kaçmak isteyenlerin genelde ilk adresi oluyor. Aynı zamanda içinde birçok plaj bulunan Şile yaz aylarında şehirde kalanlar için büyük bir fırsat olabiliyor. Ocaklı Ada Kalesi’nin bulunduğu buruna gitmişken mutlaka balık yemeyi de unutmayın. Ocaklı Ada Kalesi, Şile için artık bir simge haline gelmiş durumda. Şile’de 4 kale olmasına rağmen en çok bilinen kale. Temiz havayı ciğerlerinizde hissettiğiniz ve denizle iç içe olduğunuz bu yerde tüm stresinizi bir kenara bırakabilirsiniz. Vaktiniz varsa mutlaka Saklıgöl tarafına da göz atmalısınız. Göl kenarına atılmış bir kaç ahşap masa üzerinde kahvaltının keyfi Şile’de bir başka oluyor. Alabildiğince yeşil olan bu yer sizi adeta içine alıyor.

3) Maşukiye

Kaynak: www.masukiyepinaralabalik.com

Kocaeli'nde bulunan Maşukiye alabalık severlerin yakından bildiği bir belde. Sakarya'ya sınır olan Maşukiye sizlere şelalelerin huzurlu sesleriyle birlikte müthiş bir alabalık keyfi yaşatıyor. İsmini Maşuk yani aşık anlamına gelen bir kelimeden alan Maşukiye giden herkesi kendine aşık bırakarak anlamının hakkını veriyor. Yeşilin tüm tonlarını içinde barındıran Maşukiye'de doğaya doyacak ve şehri hiç özlemeyeceksiniz. Kendine has mimarisiyle yapılan küçük otelleri ve işletmeleriyle Maşukiye sizi huzura davet ediyor.

4) Büyükada

Her gün yüzlerce insanın sırt çantalarını takıp gittiği Adalar güzel havaların vazgeçilmezi haline gelmiştir. Vapurdan indiğiniz anda neredeyse herkesin saçlarının üstünde çiçekli taçlar ve rengarenk bisikletlere binen insanlar görebilirsiniz. Büyükada'nın girişinde bulunan dondurmacılardan kocaman külahta bir dondurma yemenizi öneriririz çünkü hava yavaş yavaş soğuduğunda yazın vazgeçilmezi dondurmaları bırakmanız gerekebilir. Büyükada'nın tarih kokan sokaklarında bir faytonun içinde dolaştığınız zaman ise değmeyin keyfinize. Ayrıca adada bulunan deniz manzaralı bir çok otelde gecenizi geçirebilirsiniz. Çantanızda mutlaka mayolarınız da olsun. Son güzel havaları adanın plajlarında serin sularda geçirmek isteyebilirsiniz.

5) Riva

Kaynak: www.arkeofili.com

Hemen hemen herkesin aklına Riva denildiğinde bir dönemin efsane dizisi Aşk-ı Memnu geliyor. Behlül ve Bihter'in aşklarını özgürce yaşayabildikleri tek yer olan Riva sizin içinde çok güzel bir alternatif olabilir. İster deniz kenarında yürüyüşünüzü yapın ister Beykoz'un yeşillikleri arasında temiz havayı içinize çekin. Karar sizin. Ayrıca neredeyse her restoranda taze balık bulmanız mümkün. Eğer konaklamak isterseniz de bir çok lüks ve normal fiyatı olan otel bulabilirsiniz