Tarih Severlerin Kesinlikle Gitmesi Gereken Yerler

Dünyada pek çok tarih severin ilgi odağı olan, sırlarla dolu, büyülü atmosferiyle sizi başka bir boyuta taşıyan, kimi asırlar sonra keşfedilmiş, kimi gömü altında kalmış, kimi filmlere konu olmuş, kimi ise önemli medeniyetlerin merkezi olan yerler... Siz de hem antik yaşama meraklı hem de bir maceraperestseniz yazımızdaki yerleri mutlaka ziyaret etmelisiniz.

İşte o gizemli ve antik yerler...

Pompeii

Hâlâ kısmen gömülü olan yıkıntı halindeki antik bir kent olan Pompeii İtalya’da bulunan Napoli şehrine 25-30 km uzaklıkta bulunuyor. M.Ö 5.000 yıllarında kurulduğu tahmin edilmekte olan antik kent, M.Ö 79 yılında Vezüv yanardağının patlaması sonucunda yok olmuştur. Kent, bu korkunç patlamanın ardından 1700 yıl boyunca kayıp durumundayken, 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilmiştir.

Son Doong Mağarası


Vietnamlı bir yerli olan Ho Khan tarafından keşfedilmiş olan ve dünyanın en büyük mağarası sıfatını elinde bulunduran Son Doong Vietnam’ın Dong Hoi kentinde havalimanın 44 km kuzeyinde bulunuyor. Rüzgar uğultusu ve gürültü nedeniyle yerlilelerin bile girmeye cesaret edemediği mağaranın  içinde bir nehir, küçük dağlar ve kendine ait bir yağmur ormanı bulunuyor.

Göbeklitepe

Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık olarak 22 km kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında bulunan Göbeklitepe dünyanın ilk tapınağı olarak biliniyor. İnsanlık henüz taş devrini yaşarken inşa edilen, T biçiminde 10-12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş ve araları taşlarla örülmüş olan kült tapının merkezinde diğerlerinden daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiş. Bu dikilitaşların üzerinde insan, el ve kol, hayvan ve soyut sembollerin bulunmasının, bir anlam, bir mesaj ifade ettiği düşünülmekte. Yöre halkı bu tepenin kutsallığına inanıyor. Peki günümüze kadar eşi bulunmayan bu yapının inşaa edilme amacı ne? Bu sorunun cevabı dikilitaşların üzerlerindeki sembollerde yatıyor olabilir mi? Henüz tekerleğin bile icat edilmediği bu dönemdeki yapıların üzerindeki figürlerin sanatkarlığı ise göz kamaştırıyor. Bazı araştırmacılar bu figürlerin birer muhafızları olduklarını ve T şeklindeki dikilitaşların ise birer insanı sembolize ettiğini söylüyor. İlginç olan ise sütunlarda eller ve kollar nakşedilmiş iken herhangi bir yüz motifi bulunmaması.

Petra Antik Kenti

M.Ö 400 ile M.S 106 yılları arasında inşa edilmiş olan şehir 1800’lü yıllarda yani tarihten silininişinden 1000 yıl sonra tekrar keşfedilmiştir. İnşa edilmesi 500 yıl süren Petra Antik Kenti M.S 363 ve M.S 747 yıllarında meydana gelen depremler sonrasında insanlar tarafından terk edilmiş ve kayıp bir şehir haline gelmiştir. Çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği büyüleyici kent 1985 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınmış ve 2007 yılında “Dünyanın Yeni Yedi Harikası” listesine eklenmiştir.

Kudüs


Ortadoğu’da bulunan, dünyanın en eski şehirlerinden biri ve günümüz İsrail’in başkenti olan Kudüs; uğruna çok kez savaşılmış ayrıca üç büyük din için kutsal olan bir yerdir. Uzun tarihi boyunca iki kez yok edilmiş ve defalarca işgal edilmiş kutsal şehir dünyanın en yaygın dinleri olan İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik için önemli bir yere sahiptir. Dünyanın her yerinden ziyaretçi akınına uğrayan Kudüs ibadet yerleriyle dolu ünlü bir şehirdir.

Chichen Itza

Meksika’nın Yucatan Yarımadası’nda bulunan bu şehir, M.S 500 ve 900 yılları arasında kurulan bir İnzâ Maya kentidir. Bir dönem Yucatan’ın dini merkezi olduğu söylenen kent günümüzde en çok ziyaret edilen ikinci arkeolojik sit alanıdır. Şehirdeki El Castillo adıyla tanınan Kukulkan piramidi son derece güzel ve gizemli mimarisiyle oldukça ilgi çekmektedir. Ayrıca 2007 yılında seçilen dünyanın yedi harikasından biridir.

 

İLGİLİ YAZILAR